Hayvanların ve Doğal Yaşamın Korunması

İnsanlar ve hayvanlar binlerce yıldır birlikte yaşıyorlar; onlar hayatımızı zenginleştirir ve çevremizdeki doğal dünyayı anlamamıza yardımcı olurlar. Hayvanlar yoldaşlarımız, çalışanlarımız, gözlerimiz, kulaklarımız ve yiyeceğimizdir. Onları eski mağara resimlerinde görebileceğimiz gibi modern çiftliklerde de görebiliriz. Bazılarını evcilleştirdik, bazıları ise vahşi kaldılar ve bazen bizler faaliyetlerimiz ile onları tehlike altında bırakıyoruz. Hayat hayvanlar için çok canlı; farklı yaşam koşullarında kim olduklarını bilirler. Arkadaşlarının kim olduğunu ve rakiplerinin kim olduğunu bilirler. Onlar da birbirleri ile yarışırlar, daha yüksek bir konuma erişme arzuları vardır. Onların yaşamları da bizimki gibi; kendilerinin ve soylarının devamı için hayatta kalmaya, yiyecek ve barınak bulmaya çalışırlar. Görüldüğü üzere hayvanlar bizden pek farklı değiller ve burada Dünya'daki mevcudiyetleri yaşamı muazzam derecede zenginleştiriyor. Gezegenimizi milyonlarca bitki ve hayvan türü ile paylaşıyoruz, bu hayatımızı birçok yönden zenginleştiren harika bir doğal yaşam biçimi. Ancak gezegenimizin doğal yaşamı ve hayvan çeşitliliği şu an krizde; rakamlar 1970'ten bu yana yarıdan fazla düşmüş durumda ve türler endişe verici bir oranda yok oluyorlar. Gezegenimizi sınıra doğru itiyoruz; insan aktiviteleri yani yaşamlarımızı nasıl devam ettirdiğimiz, beslendiğimiz ve finanse ettiğimiz doğal yaşama, doğal yerlere ve doğal kaynaklara benzeri görülmemiş bir oranda zarar veriyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı, WWF'nin 2018’de yayımladığı Yaşayan Gezegen Raporuna göre, ortalama olarak, 40 yılı aşkın bir süredir memelilerin, kuşların, balıkların, sürüngenlerin ve amfibilerin popülasyonlarında %60'lık şaşırtıcı bir düşüş görünmekte. Bunun da sebebi ne yazık ki habitat (doğal yaşam alanları) kaybı ve bozulması, aşırı avlanma, doğal yaşamın aşırı kullanımı da dahil olmak üzere doğrudan insan faaliyetleri ile ilgili çalışmalar. Rapor, insan faaliyetlerinin dünyanın doğal yaşamını, ormanları, okyanusları, nehirleri ve iklimi üzerindeki etkisine dair üzücü bir tablo sunuyor. Hızla azalan bir eylem/harekete geçme zamanı karşı karşıyayız ve herkesin - her birimizin - doğaya nasıl değer verdiğimizi, koruduğumuzu ve onu nasıl geri kazandığımızı toplu olarak yeniden düşünmeye ve yeniden tanımlamaya ihtiyacı var. Bu doğal yaşamın kaybını tersine çevirmeli ve bitkilerin, hayvanların ve insanların tekrar geliştiği bir gelecek yaratmalıyız. Doğal yaşam her yerde, her kıtada, her okyanusta, karada ve su altında kaybolmaya devam ediyor. İnsan eylemleri, doğal yaşamı iki ana yolla tehdit ediyor: türlerin yaşadığı yerleri yok ederek ve onlara zarar vererek ve onları sürdürülemez şekillerde kullanarak. Doğal yaşam alanları, tarım, kentsel yayılma, madencilik ve altyapı çalışmaları ile kaybolmaya devam ediyor veya çevre kirliliğinden etkileniyorlar, bu da türlerin hayatta kalmalarını ve iklim değişikliğini olumsuz anlamda etkiliyor. Bu arada, sürdürülebilir bir planlamaya sahip olmayan avcılık, balıkçılık ve hasat seviyeleri nedeniyle birçok tür yok olma tehlikesinde. Bazı türler ise uluslararası vahşi yaşam ticaretini desteklenmesi sebebiyle yok olmaya doğru gidiyorlar veya insanlar ile karşı karşıya kaldıklarında öldürülüyorlar. Gerçekte, dünyadaki her organizmanın besin zincirinde ekosisteme kendi özel yoluyla katkıda bulunmasına yardımcı olan benzersiz bir yeri vardır. Bu sebeple insanlar olarak bizler için hayvanları, bitkileri ve tüm doğal yaşamı korumak büyük bir sorumluluk ve yükümlülük haline geliyor. Hayvanları korumalıyız; Çünkü hayvanlar, acıdan uzak yaşamak için insanlarla aynı haklara sahiptir. Çünkü milyonlarca insanın hayatı hayvanlara bağımlıdır. Çünkü insanlık hayvanların refahını geliştirme gücüne sahiptir. Çünkü gezegenimiz için sürdürülebilir ve değerli bir gelecek ancak hem insanlar hem de hayvanlar bunun bir parçasıysa elde edilebilir. Çünkü hayvanların farklı yaşam ve iklim koşullarında nasıl hayatta kalabildiklerini araştırıp öğrenebiliriz. Çünkü hayvanların korunmasıyla kendimizi ve çevremizi de korumuş oluruz. Çünkü bunu gelecek nesillere borçluyuz (çocuklarımızın ve torunlarımızın gördüklerimizi görmelerini ve hayatın tadını çıkarmalarını istiyoruz). Çünkü doğaya önemli hizmetleri var; hepsinin doğasında harmonik/uyumlu bir dengeyi korumak için yaptıkları işler var.?

İlginizi Çekebilir: Organik Tarım ve Sürdürülebilirlik